İnsanlar yaratılış itibariyle toplu halde yaşama ihtiyacı duyarlar.Müslümanların meşru olan işlerde birbirlerine yardım etmelidirler. İnsanlara faydalı olmak inancımızın ve İslam ahlakının bir gereğidir. Peygamber efendimiz ‘içinizde en hayırlınız insanlara hayrı dokunanınızdır’ diye buyurarak, insanlara faydalı olmamızı istemiştir.
Günümüzde biz insanlar öyle bir hale geldik ki; parasız diye yolda karşılaştığımız insanlara selam vermekten kaçınır olduk. Biz bukişiye selam verirsek bize ne gibi bir fayda gelir. Biz bu kişiye muhtaç olurmuyuz. Muhtaç olursak bize maddi olarak yardımı olur mu diyoruz. Selam verirken bile böyle bir kriter uyguluyoruz.
Oysa insanlık bumudur? İslamın gereği bumudur? Kesinlikle hayır.Ya nedir insanlık?
Ya nedir islamın gereği öyleyse; Mümkün olduğu kadar insanlara faydalı olmaktır. Sürekli iyilik etmektir. Ve hatta bize kötülük edilse bile iyilikle karşılık verebilmektir. Bize kötülük yapıldığında, çok kızmış olsak da, kodun mu oturtacak kadar güçlüyken sabredip affedici olabilmektir.
İnsanlık; yoldan geçene takılmasın biye bir taşı kenara koymaktır.Keğıt, poşet, petşişe ve benzeri dönüştürülebilen çöpleri alıp çöpe; hata dönüştürülebilme imkanı varsa dönüştürme kutularına koymaktır.Tarlasındaki bir taşı yuvarlamakta zorlanan kişiye bir el atıvermektir. Eşeğini yüklerken bir tarafındaki yüke destek olmaktır. Yolda kalan bir kişiyi arabana almaktır. Yada yanımızdaki tarlasında çalışan kişileri traktörümüze bindirerek köye getirmektir.
İnsanlık; yoldan geçene zarar verecek bir taş ve benzeri şeyleri alıp kenara koymak koymak kadar, o şeyleri yola koymamaktır. Bir ihtiyacımızdan dolayı koysak bile işimiz bittiğinde tekrar onları kenara koymaktır.
İnsanlık;yolda kalmışa, dara düşmüşe, aç ve açıkta kalmışa, muhtaç düşmüşe yardımcı olmaktır.
İnsanlık; yolda karşıdan karşıya geçerken yardıma ihtiyacı olsun veya olmasın yaşlı birine yardım etmektir.Yada engelli bir kardeşimize aynı şekilde yardım etmektir.
İnsanlık; Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Ama kahvenin hatırını düşünmeden bir bardak çay ikram etmektir. İhtiyaç sahiplerine maddi ve manevi olarak yardım etmektir. Hiç olmasa kullanmadığımız elbise ve eşyalarımızı ihtiyaç sahiplerine vererek onların ihtiyaçlarını gidermektir. Pişirdiğimiz yemeklerden özellikle ihtiyar ve tek başına kalmış erkekler olmak üzere muhtaç olanlara bir tabak yemek verebilmektir. Yada evine davet edip yedirebilmektir.
Ama bizler hep kendimizi düşünüyoruz. Ücretini ve bedelini almadan çekirdek tanesi büyüklüğünde bir iyilik etmeye yanaşmıyoruz. Atalarımız ‘yaralı parmağa işemez’ deyimini kullanmışlar böyle insanlar için.
Oysa peygamberimiz (s.a.v.) ‘‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir.’’ Ve ‘‘Kardeşine tebessüm etmen sadakadır.İyiliği emredip kötülükten sakındırman bir sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır.Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için bir sadakadır.’’ buyurmuşlardır.
İyiliğin derecesi ve sınırı olmaz. İhtiyac duyulan her alanda iyilik yapmaya çalışalım. Hem gençlere ve küçüklere örnek olalım, hemde insanlık görevlerimizi yerine getirelim. Böylece insanların memnuniyetinin yanında, en önemlisi Allah’ın hoşnutluğunu kazanalım.
Feyzullah KIRCA
Akbaşlar Köyü / Dursunbey
DAVACI OLUR MESCİDİ AKSA
7 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder