22 Kasım 2009 Pazar

GÜL YÜZLÜ SEVGİLİYE -4





Erisin gül yüzlü sevgili; Kıyamet gününde Liva-ül Hamd sancağın altında bedenlerimiz. Bu aciz gönüllerimiz sana kavuşmak umuduyla yanıp kavrulsun. Manevi bedenlerimiz ebedi kurtuluş makamları olan, sekiz cennet yurdundan birine hak etsin istiyoruz. Sana komşu olmayı Allah-ü Teala bizlere de nasip eylesin.



Öylesine yanıyor ki içim bazen. Keşke senin zamanında yaşasaydım da seni görebilme bahtiyarlığına nail olsaydım. Ya da keşke mescidi nebevide hutbe okurken yaslandığın asma fidanı olsaydım. Sana dokunma şerefine ve bahtiyarlığına nail olurdum. Sıcacık umutların yudumlandığı ve hayallerin renga renk yaşandığı bu telaşlı insanlığın fani harmanı dünya hayatında; Bin ömrüm olsa yine ağır aksakta olsa, eksiklerimde olsa, yine sana yürürdüm ey rahmet elçisi gül yüzlü sevgili!



Sana koşmanın mevsimi şimdi. Yaşadığın o kutlu beldelere koşma mevsimi şimdi. İslam’ın beş temel esasından biri olan Hac görevini ifa edebilmek için dalga dalga ve renga renk insan toplulukları sana koşma mevsimini yaşıyor. Hac görevini layıkıyla yapabilmek için telaşlı insanlığın harmanında bir koşuşturmaca yaşıyorlar. Ne mutlu onlara ki, biz bu yılda sana gelemedik.



Allahın varlığını belki de hiçe sayan, senin sevginden nasibini alamayan gafil insanlar ise; Yaklaşan mübarek bayram gününde hangi uzak ve yabancı ülkeye tatile gitsek diye, oralara gitmenin hesabını yapıyorlar. Bunun için iki buçuk saatlik senin yaşadığın kutlu beldelere gelmek yerine, altı saatlik Avrupa ve Amerika, 24 saatlik Avusturalya gibi ülkelere seyahati tercih ediyorlar. Onlara sana gelmek, bedevi Araplara para yedirmek demekmiş ey gül yüzlü sevgili. Akrabalık ve komşuluk bağlarını da hiçe sayar hale geldik. Mubarek bayram günlerinde seyahate gideceğiz diye, anne-baba ve yakın akrabaları da bayramda ziyaret etmez olduk.



Hristiyan adeti olan yıl başı kutlamalarında hindileri kesip yerken hayvan haklarını akıllarına getirmeyenlerimiz var bizim. Çam fidanlarını acımadan kesip telef ederken kılları bile kıpırdamayan, aklıevvellerimiz var bizim. Kurbanda kesilecek kurbanlık hayvanlar için pekte bir hayvan sever olup, yollara dökülüveriyorlar. Pekte bir hayvan sever oluveriyorlar.



Sultanım haddimiz olmayarak bize görünmesen de, şu kutlu günlerde evlerimize misafir olmanı dileriz. Ziyaretinle bizlerini şereflendirmeni dileriz. Biz sana, yaşadığın kutlu mekanlara bu yıl da gelemedik. Gül yüzlü sevgili sen bize gelir misin acaba?





Feyzullah Kırca

Akbaşlar Köyü / Dursunbey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder