7 Aralık 2009 Pazartesi

GÜL YÜZLÜ SEVGİLİYE -7




Rabbimin adıyla coşarak döner hu hu diye pervaneler. O’nun adını zikreder bütün ağaçlar ve çiçekler. Miraç gecesinde görme şerefine nail olduğun yüceler yücesi Allah’ın yolunda Aşk-ı derya ile kendinden geçer divaneler. Divaneler dini sorumluluktan yoksun olsalar da, Allah’a ve sen gül yüzlü sevgiliye karşı akiliz diyenlerden daha bir sevgiyle dolu sineler. Dillerimiz yüreğimizdeki güvercin pusularını geçerek, benliğimiz hakikate ulaşsın diye yineler.



Karanfiller dikelim gönüllerimizdeki sana hasret kıraç bayırlara. Sana sevgilerinden adını yazar göçmen kuşlar gökyüzünde geçerek sıralara. Kırılmış ve sarı başaklara dönen umut dolu gönüllerimiz kurtuluşu dilerde, günah kar benliğimiz çıkar yine de yollara. Sevgi yüklü, kurtuluşu ve cenneti gösteren gözlerini biz göremedik. Ama biliyoruz sevgi dolu ve bulutları yırtarak miraç’a çıkan ve ümmetinin kurtuluşu için Allah’a yalvaran düş gemisi gözlerini. Sevgi dolu gözlerinin verdiği cesaretle çıktık cennet dilediğimiz yollara.



Islak yastığıma ilahi hüznün düşünce sana sevdaya düştü bir kez daha gönlüm aciz. Sen bizim yakınımızdasın aslında, biz senen uzaklaştığımızın farkında değiliz. Üzerimize yeşil beyaz La ile he illallah Muhammed erasulullah yazan kadifeler serilsin de taşınsın kurtuluş sahiline gönül bahçelerimiz. Erisin şefaat sancağının gölgesin altında manevi benliğimiz. Cehennem çukurlarına bu bedenimi yatırmadan, hayal ettiğimiz misk kokulu saçlarının arasında kaybolmadan ilahi aşk atlasında kurtuluş ve bağışlanma dehlizlerine doğru kulaç atmadan kapanmasın şu fani dünyaya günah kar gözlerimiz.



Işık senin yüzüne vurduğu için aydınlık gelir bize. Yağmur senin göğsüne vurduğu için serinletir çevremizi. Rüzgar senin tenine değip geldiği için asrı saadetten günümüze, daha bir huzur getirir esişlerinde bize. Biz yine de sana susadık. Ey gül yüzlü sevgili özlemin cennet kokusu bize. Sen öksüzler sultanısın. Kuranın ilk bülbülü, bahtiyar kalplerin aşkla açan gülüsün.



Bundan böyle sokak çocuklarının üşümüş ellerini ısıtmak isteyecek bizimde ellerimiz. Kimsesizlerin yanan yüreğine bir avuç su taşıyacak ellerimiz. Nerde bir yardıma muhtaç varsa onu arayacak gözlerimiz. Nifaklar derlemek için değil, sevdalar ve hoşgörü dolu beraberlikler için olacak naçizane sözlerimiz ve eylemlerimiz. Daha bir aydınlık ve umutlu bakar belki hakikatlerden gafil gözlerimiz.



Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder