3 Aralık 2009 Perşembe

GÜL YÜZLÜ SEVGİLİYE -6


Ey gül yüzlü sevgili ve Allah’ın kutlu elçisi!

Yollarımıza sen çıkmadan önce sonu karanlıktı yoların. Başlar haddi olmayarak gezerken kaf dağındaki bulutların arasında, ruhlar ve bedenler birbirinden kopuktu. Viran olmuştu ruhlar, aslında kalakalmıştı kafalar göçük altında. Kurtuluşu isteyen Adem oğlu ise yol gösterici bir gül aradı hep gülistanda. Sonra biz insanlığı kurtarmak ve bize kurtuluş yolunu göstermek için sen geldin fani dünyaya gül yüzlü güller sultanı.


Senin yaşadığın ve ilahi nurunla alemleri aydınlattığın zamanda biz yaşamadık. Ben yaşamadım. Onun için gözlerinin bakışları hiç değmedi gözlerimize. Senden yüzyıllar sonra dünyaya geldik. Sen dünya hayatına teşrif edip, görevini ikmal ettikten ve ebedi aleme hicret ettikten on dört yüz yıl sonra merhaba diyerek gözlerimizi açtık fani dünyaya. Ama ilk olarak ‘‘Allahtan başka ilah yoktur. Muhammed onun kulu ve elçisidir’’ diye okundu kulağıma ve tüm Müslüman bebeklerinin kulaklarına. Hiç tereddüt etmedik sana inanmakta ey gül yüzlü sevgili! Getirdiğin ilahi vahyi hemen kabul ettik. Buyruklarını ve bize örnek yaşamını öğrendik.

Seni görmesek de dünya gözüyle senin gösterdiğin yolda yürüyor olmanın sevinç resitaliyle her bir yanımız şaha kalkıyor. Saklanamaz bir çağlayışla sana kavuşmak ve Kevser havuzundan bir yudum su içmekle ilgili özlem duygularımız taştı. Beklenen ve özlenen kavuşma anında, biz günah kar ümmetlerine karşı yüzünde belirecek tatlı bir tebessümü düşünerek zincirledim yüreğimi. Ta ki ellerin tutuncaya kadar tövbe kar ellerimden. Gözlerinin sevgi dolu ve tatlı tebessümlerinin hayalini kurmaktayım.


İpi kopmuş tesbih taneleri gibi darmadağın olmuş Müslümanlar. Özgürlüklerimiz arsız, vicdansız ve hoşgörüden yoksun prangaların ucunda tutuklu kaldı. Kabus gibi siyah yürekli ve acımasızca kimyasal bomba atan siyah kelebekler hayallerimizi bile ipotek altına aldı. Dünlere ve ve can çekişen bu günlere hala dur diyemedik. Yarınları bir an önce kurtarmak gerektiğini çoğu zaman düşünemedik. Biz Müslümanları bölüp parçalayıp, sonrada onların dökülen kanlarıyla beslenenleri yüzyıllar boyu göremedik.

Yüreklerimizdeki barış ve hoşgörü güvercinlerimiz, önlerine kurulan derin pusuları geçerek sana ve ebedi kurtuluşa ulaşsın istiyoruz. Kırılmış ve kararmış sarı başaklara dönen küskün ve bir o kadar da azimli yüreklerimize, bulutları yırtan bir düş gemisi olsun bize dinlenesi sözlerin. En azgın putperestleri bile imana döndüren o dinlenesi sözlerin ey gül yüzlü sevgili.


Feyzullah Kırca

Akbaşlar Köyü / Dursunbey


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder