23 Kasım 2010 Salı

BİR RÜYA GÖRDÜM HAYIR EYLE ALLAHIM!















Allahım sen her şeye kadirsin. yaratanda, yarattıklarını görüp gözetende sensin. Sınav eden de, dilersen sınavı kazanmamızı sağlayacak olan da sensin.

Bize hata yaptıran iradeleri ve eksiğiyle fazlasıyla aklımızı bize veren de, bize bazı şeyleri unutturanda, hatırlatan da sensin.

Yakup aleyhisselama diline kadar dert verip sonra sağlığa kavuşturanda sensin.

Dünyaya gelmemizi sağlayanda, oradan geri alacak olan da sensin. Orada bir takım bağlara bahçelere girmemizi, ve hatta gönüllere girmemizi sağlayanda sensin. Dünya da bize gerek hata, gerek yanlışlıkla ve gerek dikkatsizliğimiz sebebiyle, günah işlediğimizde bizi affedip bağışlayacak olanda sensin. Hatamızın bir şekilde farkına vardırıp o yanlışımızdan döndürecek olan da sensin.

Her nereye gireceksek, hangi topluma ve oluşuma dahil olacaksak bize hayırlı olanı nasip eyle. Sen buyuruyorsun ''sizin hayır bildiklerinizden şer, şer bildiklerinizden hayır çıkabilir'' diye... Allah'ım bize sonuçların her zaman en hayırlısını eyle.

Her ne sebeble olursa olsun. İster dikkatsizliğimiz sebebiyle, ister unutkanlığımız sebeiyle olsun, ister nefsimize uyarak hataya düşmemiş sebebiyle olsun. Hatalarımızdan tövbe ettik, ediyoruz; bizleri affeyle Allah'ım.

Biz kullar her ne şekilde olursa olsun, birbirimize karşı hata ettiğimizde, yanlış bir davranışa girdiğimizde hemen birbirimizin imiğine çullanırız. sen ki o kadar merhametlisin ki, beklersin. bekletirsin kiramen katibin meleklerini hatalarımızı hemen yazmamaları için. Dersin ki; belki döner pişman olur tövbe eder. Ben de o günahı defteri karalanmadan, pislenmeden affederim. onun için sevapları yazarken acele ettirisin de, gunahlar konusunda ettirmezsin.

Ya rabbim sen ne kadar merhametlisin.
Ya rabbim sen ne kadar merhametlisin.
Ya rabbim sen ne kadar merhametlisin.

Ya rabbim biz gunahkar kullarına merhamet eyle. Biz gunahkar kullarını affeyle. Bizleri hataya vesile olan unutkanlıklardan uzak eyle.

Bulunduğumuz her türlü mekan bize hayırlıysa orada daim eyle. Değilse bizi oradan da, oralardan da uzak eyle...

Bu gece bir ruya gördüm. Hayır mı şer mi bilmiyorum. Allahım! Sen bana hayır eyle..
Rüyamın içeriği şöyle:

İçi güllerle, bin bir çeşit çiçeklerle dolu bir saray vardı rüyamda. Bende o sayarda bir askermişim. Baktım ki bir sofra da oturmuş ağalar ziyafete katılacaklar, bende katılayım dedim. Dahası bir yemek pişerken herkes birer kaşık tuz şeker katacaktı. Demesem iyi ya, bende bir kaşık katayım dedim. Hay demez olaydım.

Olmaz demelerini bekliyordum, olmaz diyecek oldular...

Sebeb sormaya fırsat kalmadan, benim evimin anahtarı diye cebimde taşıdığım onların sarayının anahtarıymış, meğer.

Üç kişi vardı orada, özellikle de üç kişi
İlk ikisi erkekti de, sonraki birisi dişi
İlki de sonuncuyu da yüce rabbimdir yaratan
Yine de canlar sağ olsun, bir anda ben kapı dışı...

Üzerine bu benim ki, bu sarayın ki diye yazmayı unutmuşmuyum mu ne? Bir üstelik. Ne işim vardı bilmem ki anahtarla diye, kendi kendime sayıklarken, bu nasıl olur, bunu nasıl cebime koymuşum diye sayıklarken. ruyadan uyandım.

Kulluğu verende sen
Rüya gösterende sen,

Ey ulular ulusu Allahım!
Bu rüyamın sonucunu benim için hayır eyle Allahım.


AMİİİİİN.


Feyzullah Kırca
Akbaşlar köyü / Dursunbey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder